Pazartesi 17 Aralık 2018

British Council’ın üç yıldır farklı temalarla hayata geçirdiği, zaman ve mekandan bağımsız bir sanat deneyimi sunan ‘Duvarları Olmayan Müze’ dijital sanat platformunun üçüncü sergisi ‘Cadılarla Dans Etmek’, Ocak ayında sanatseverlerle buluşuyor. Serginin, 16 Ocak 2019’da Pera Müzesi’nde gerçekleşecek lansman etkinliğinde, küratörlüğün dijitale taşınması ve dijitalin yeni bir sanat alanı olarak kullanılmasının yanı sıra, prodüktör, eğitmen ve engelli hakları savunucusu Jo Verrent tarafından da dijitalde sanat ve erişilebilirlik konusu ele alınacak. 

Sanatı dijital ortama taşıyarak sanatseverlere yeni bir deneyim yaşatmayı hedefleyen British Council, üç yıldır farklı temalarla hayata geçirdiği ‘Duvarları Olmayan Müze’ dijital sanat platformunun üçüncü sergisi ‘Cadılarla Dans Etmek’i Ocak ayında sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Yapılan açık çağrı sonucunda küratörlüğünü Mine Kaplangı’nın üstlendiği ‘Cadılarla Dans Etmek’ sergisi, 16 Ocak’ta Pera Müzesi’nde gerçekleştirilecek lansman etkinliğinin ardından, dünya genelinde internet bağlantısı olan tüm masaüstü ve mobil cihazlardan erişilebilir olacak. ‘Herkes için sanat’ prensibinden yola çıkarak farklı konuşmacılarla sanat, dijital ve erişilebilirliğin önemi ve ilişkisinin konuşulacağı etkinliğin detaylarına British Council web sitesinden ulaşılabilir. (www.britishcouncil.org.tr )

Jo Verrent ile ‘Dijitalde sanat ve erişilebilirlik’ hakkında yeni tartışmalar

Dijital ortamda benzersiz bir sanat deneyimi sunmayı hedefleyen serginin açılış etkinliğinde, moderatörlüğünü British Council Sanat Pazarlama Direktörü Ryan Nelson’ın üstleneceği ve küratörlüğün dijitale taşınması ve dijitalin yeni bir sanat alanı olarak kullanılması üzerine konuşulacak panelde, küratör Mine Kaplangı’ya ‘Duvarları Olmayan Müze’ platformunun ilk iki sergisinin küratörleri Elif Kamışlı ve Ulya Soley eşlik edecek. Etkinliğin, British Council Türkiye Sanat Müdürü Su Başbuğu’nun moderatörlüğünü yapacağı ikinci söyleşisinde, dünyaca ünlü engelli hakları savunucusu, eğitmen ve engelli sanatçılara yeni sanat işleri üretebilmeleri için fon ve sahne sağlayan Unlimited’in yapımcısı Jo Verrent, dijitalde sanat ve erişilebilirlik üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirecek. 

Bir sergiden çok daha fazlası…

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 2 milyonun üzerinde erkeğin ve 2.8 milyona yakın kadının, en az bir engeli bulunuyor. Bu rakam dünya nüfusunun yüzde 15’ini oluşturuyor.  British Council tarafından yapılan bir araştırmaya göre ise, Türkiye genelinde internet kullanımı 16-24 yaş için yüzde 84, 25-34 için ise yüzde 79 olmasına rağmen, engelli bireylerin yüzde 27’sinin bugüne kadar hiç internet kullanmadığı görülüyor. British Council’ın görsel sanatlar koleksiyonundan ve Türkiye’den eserleri bir araya getiren ‘Cadılarla Dans Etmek’, engelli izleyicileri de kapsayarak ve sanatı dijital ortama taşıyarak tüm internet kullanıcılarının rahatlıkla erişebileceği yeni bir sergi deneyimi yaşatmayı hedefliyor. Tasarlanan sergi alanı ziyaretçilere, zaman kısıtlaması veya fiziksel erişim engeli olmadan serbestçe dolaşma ve keşfetme özgürlüğü tanıyacak. Ziyaretçiler, bu sanal sergi alanında eserler ve sanatçılar hakkında detaylı yazılı, görsel, işitsel bilgi alabilecek. 

Türkiye ve Birleşik Krallık’tan sanatçılar bir arada 

Küratör Mine Kaplangı’nın, ‘Duvarları Olmayan Müze’nin bu seneki ‘Kadın’ teması üzerinden yola çıkarak geliştirdiği ‘Cadılarla Dans Etmek’ sergisi, bir cadı/kadın olmanın güç sembolü olarak değerlendirilmesine odaklanıyor ve özellikle İngiliz edebiyatının kadınların hak ve eşitlik arayışlarına öncülük eden eserlerinden ilham alıyor. Sergide, British Council Koleksiyonu’ndan seçilen Batı sanat tarihi yazımında kadınların gizli rollerinin ve gizlenmiş, üstü örtülmüş izlerinin altını çizen eserlerle, Türkiye’den çağdaş sanatçıların eserleri bir arada yer alacak. British Council Koleksiyonu’nun farklı dönemlerinden seçilen 20’den fazla eserin yanı sıra bu sene ilk defa koleksiyon dışından sanatçıların da eserleri seçkiye dahil edilerek ülkelerarası bir diyalog oluşturulması hedefleniyor.

Türkiye’den Fatma Bucak, Canan, Nilbar Güreş, Gözde İlkin, İstanbul Queer Art Collective, Erinç Seymen ve Pınar Yolaçan ile beraber, ünlü İngiliz sanatçılar David Hockney, Anya Gallaccio, Paula Rego ve ülkemizde de sergilenen Grayson Perry’nin eserleri de yer alacak. Sergiye ayrıca British Council sanat koleksiyonunun dışında, İngiltere’nin en önemli yazar ve sanatçılarından biri olan William Blake’in 1795 tarihli The Night of Enitharmon's Joy ('Hecate' olarak da bilinen) eseri de eşlik edecek. 

Program

Tarih: 16 Ocak 2019, Çarşamba

Yer: Pera Müzesi Oditoryumu

16.00-16.15 – Açılış konuşması

16.15-16.30 – Küratör Mine Kaplangı sergi sunumu

16.30-16.45 – Ara

16.45-17.45 – Panel: Küratörlüğün dijitale taşınması ve dijitalin yeni bir sanat alanı olarak kullanılmasıModeratör: Ryan Nelson, British Council Sanat Pazarlama Direktörü

Konuşmacılar: Elif Kamışlı, Ulya Soley, Mine Kaplangı

17.45-18.00 – Ara

18.00-18.45 – Panel: Dijitalde sanat ve erişilebilirlik

Moderatör:Su Başbuğu, British Council Türkiye Sanat Müdürü 

Konuşmacılar: Jo Verrent, Eğitmen, engelli hakları savunucusu, engelli sanatçılara yeni sanat işleri üretebilmeleri için fon sağlayan Unlimited’in yapımcısı

Editöre Notlar:

British Council hakkında:

British Council, Birleşik Krallık’ın kültürel ilişkiler ve eğitim fırsatlarından sorumlu uluslararası kuruluşudur. 100'ü aşkın ülkeyle, kültür-sanat, İngilizce, eğitim ve sivil toplum alanlarında çalışıyoruz. Geçen yıl 65 milyondan fazla kişiyle yüz yüze, 731 milyonun üzerinde kişiye de internet üzerinden, radyo ve TV programlarımızla ve basılı yayınlarımızla iletişim kurduk. Fırsatlar yaratarak, bağlantılar kurarak ve güven inşa ederek değiştirdiğimiz yaşamlarla, beraber çalıştığımız ülkelere olumlu katkılar sunuyoruz. 1934 yılında kurulan British Council, Kraliyet Tüzüğü ile tüzel kişilik kazanmış bir hayır kurumu ve bir kamu kuruluşudur. Gelirimizin yüzde 15’i ise Birleşik Krallık hükümet tarafından karşılanmaktadır.

Mine Kaplangı hakkında

1987 yılında İstanbul’da doğan Mine Kaplangı, küratöryel kolektif Collective Çukurcuma’nın kurucularından biridir. Yakın zamanda Frankfurt’da bulunan Basis bünyesinde küratör misafir programına kabul edilmiştir ve bu program kapsamında Basis 2019 yaz sergisinin de küratörlüğünü üstlenecektir. 2014-18 yılları arasında Istanbul’da bulunan çağdaş sanat merkezi BLOK art space’in sanatçı temsilcisi ve küratörü olarak çalıştı. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünden mezun olduktan sonra, Bologna Üniversitesi DAMS Fakültesi Sanat Felsefesi ve Estetik alanında yüksek lisans sertifika programını tamamlamıştır. Aynı zamanda Berlin merkezli çağdaş sanat platformu Artfridge için bağımsız editör olarak da çalışmaktadır. Küratörlüğünü üstlendiği sergiler arasında Bilgelik Evi (Bonington Gallery Vitrines and Atrium, Nottingham, 2018, 15. İstanbul Bienali Kamusal Programı, Framer Framed, Amsterdam 2017 ve Dzialdov, Berlin 2017), Anger is a solution, if anger means kittens (D21 Kunstraum Leipzig, 2018), Detay (BLOK art space, 2016) yer almaktadır.

Basın mensuplarına detaylı bilgi için: 

Mirel Akdemir, İletişim Müdürü 

mirel.akdemir@britishcouncil.org.tr    90 212 355 56 77