Günümüzün küreselleşen dünyasında İngilizce; iş, eğitim ve eğlence alanlarında kültürel farklılıkları ve dil farklılıklarını ortadan kaldırarak insanları bir araya getiren ortak dil olmaya devam ediyor.
Bununla birlikte dilin, bu statüsünü korumak için dili konuşanların ihtiyaçlarına uyum sağlaması gerekiyor. Bu durum, dili öğretme ve değerlendirme yöntemimizin de bu değişikliğe uyum sağlaması gerektiği anlamına geliyor.
Bu yazıda, İngilizcenin modern dünyada neden önemli olduğunu ve İngilizceye olan talebin nasıl değiştiğini inceleyeceğiz. İstihdam, teknoloji ve küresel hareketlilik alanlarındaki mevcut eğilimlerin etkilerini inceleyeceğiz. Ayrıca İngilizceyi ve farklı bağlamlarda kullanımını şekillendiren temel eğilimlere bakacağız. Dil değerlendirmelerinin değişen ihtiyaçlara göre nasıl geliştiğini de inceleyeceğiz.
İngilizcenin önemi: geçmişten geleceğe
Dünyadaki değişimlere rağmen İngilizce, uluslararası ortak dil olma özelliğini koruyor ve bunu sürdürecek gibi görünüyor. İngilizce ticaret, akademi, teknoloji ve sosyal medya gibi sektörlerde iletişimin temelini oluşturuyor. İngilizcenin yaygın olarak kullanılmaya devam etmesinin ardında eğitim, iş imkanları ve küresel hareketlilik gibi birçok faktör yer alıyor.
Yirmi birinci yüzyılda İngilizce, onu herhangi bir bağlamda etkili bir şekilde kullanan herkesin dilidir. Bu durum, çok dilliliğin önemini yansıtıyor. İngilizce, günlük iletişimde sıklıkla diğer dillerle bir arada kullanılıyor.
Bilgisayar programlama başta olmak üzere dijital dünyada İngilizce öne çıkıyor. Aynı şekilde, akademik makalelerin çoğunlukla İngilizce yayımlandığı araştırma ve yükseköğrenim alanında da baskın konumda bulunuyor. Ayrıca iş dünyasında, eğitimde ve aileler arasında İngilizcenin gerekliliğine olan inanç, bu dile olan talebi her geçen gün artırıyor.
Bu eğilimler doğrultusunda İngilizcenin Geleceği raporumuz, İngilizce öğrenen kişi sayısının aynı seviyede kalacağını, hatta artacağını gösteriyor.[1]
Bununla birlikte geçmişte dil öğretimi ve değerlendirmelerinde dil bilgisi, kelime dağarcığı ile okuma ve yazma gibi alıcı becerilere ağırlık veriliyordu. Ancak artık işverenler, dört temel dil becerisinde de yeterlilik talep ediyor. Bu talep ve gerekli yeterlilik düzeyi role ve sektöre göre değişiyor. Örneğin okuma ve yazma becerisi, belgeleri analiz etmek ve raporlar oluşturmak için çok önemlidir. Buna karşın konuşma ve dinleme, müşteri etkileşiminin önemli olduğu seyahat ve konaklama gibi hizmet sektörlerinde kritik önem taşır.
Bankacılık ve hukuk gibi bazı yüksek riskli sektörlerde yüksek düzeyde yeterlilik ve teknik İngilizce gerekir. Bununla birlikte, seyahat veya ulaşım gibi sektörler için daha düşük seviyede mesleki İngilizce (özellikle günlük İngilizce) genellikle yeterlidir. Benzer şekilde, İngilizce konuşulmayan ülkelerde orta-ileri seviye İngilizce genellikle kabul görürken İngilizce konuşulan ülkeler daha yüksek seviyeler bekleyebilir.
Her durumda, dil yeterliliği artık tüm kurumsal seviyelerde giderek daha önemli hale geliyor. Bu bakımdan, çalışanların dil becerisi kazanmalarına verilen önem, yetenekli çalışanları şirkete çekme ve şirkette tutma konusunda kuruluşlara yardımcı olabilir.
Modern yaşamın birçok yerinde olduğu gibi İngilizcenin geleceğinde de teknoloji büyük önem taşıyor. Değerlendirmeler giderek daha dijital hale geliyor. Yenilikçi teknoloji ve formatlar, öğrenme ve sınav deneyimlerini geliştirerek eğitim için önemli avantajlar sunabilir.
Değerlendirmelerin rolü
Daha önce de belirttiğimiz gibi, İngilizce öğrenme motivasyonunun temelinde genellikle daha iyi iş fırsatlarına ulaşma isteği yatıyor. Bu nedenle, öğrencilerin ve işverenlerin ihtiyaçları müfredatları ve değerlendirmeleri şekillendirme konusunda daha etkili oluyor. Giderek daha fazla insan İngilizceyi iletişim aracı olarak kullanırken, konuşma ve dinleme becerileri dil bilgisi ve kelime dağarcığı kadar, hatta daha da önemli hale geliyor. Buna rağmen, birçok geleneksel sınavda hala okuma, yazma, dil bilgisi ve kelime dağarcığına odaklanılıyor. Bunun bir nedeni de bu becerilerin dinleme ve konuşmaya kıyasla daha kolay değerlendirilip puanlanabilmesidir. Günümüz ihtiyaçlarıyla örtüşmeyen bu durum, değerlendirme yöntemlerinin daha kapsamlı ve esnek olması gerektiğini gösteriyor.
Yapay zekanın öğretim ve değerlendirme süreçlerinde kullanımı bu soruna potansiyel bir çözüm sunuyor: Yapay zeka destekli araçlar, daha dinamik ve etkileşimli değerlendirmelerle dil becerilerinin daha geniş bir yelpazede ve daha verimli bir şekilde ölçülmesini sağlayabilir. Örneğin, yapay zeka konuşma kalıplarını, telaffuzu ve akıcılığı anlık olarak analiz edebilir. Bununla birlikte bu konuda, sınav güvenliği ve teknolojiye sınırlı erişimi olanlar için erişilebilirliğin yanı sıra algoritmanın ön yargılı davranma ihtimali ile ilgili endişeler de dile getiriliyor. Bu nedenle tüm British Council testlerimiz, olası sorunları öngördüğümüz ve çözümleri en başından itibaren test tasarımımıza dahil ettiğimiz "tasarım gereği etik" yaklaşımı kullanılarak geliştiriliyor.
Bunların yanı sıra değişen küresel koşullara ve ihtiyaçlara göre özel olarak tasarlanan sınavlar da var.
Aptis ESOL: Dünya diline uygun esnek sınav
İngilizce öğrenmenin sunduğu fırsatlardan yararlanmak için insanların genellikle seviyelerini hızlı ve güvenilir bir şekilde göstermeleri gerekir. Sonuçta, bir iş veya üniversite başvurusunda bulunurken hiçbir kurum gerekli belgeleri sunmanızı aylarca beklemek istemez.
Aptis ESOL testimizi tam da bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak tasarladık.
Aptis ESOL, British Council tarafından geliştirilen ve Ofqual tarafından denetlenen güvenilir ve esnek bir İngilizce dil yeterlilik sınavıdır. Yalnızca 72 saat içinde güvenilir sonuçlar sunan bu sınav, öğrencilerin, profesyonellerin ve kurumların İngilizce seviyelerini geliştirip kanıtlamalarına yardımcı olarak üniversiteler, resmi kurumlar, işverenler ve diğer kuruluşların kriterlerini karşılamalarını destekler.
Aptis ESOL Advanced sınavını alanlardan biri olan Madridli öğretmen şöyle söylüyor: "Aptis ESOL, konuşma ve yazma gibi birçok beceride özgüven kazanmama yardımcı oldu."
Aptis ESOL, bütçe dostu fiyatı ve kullanıcı dostu, bilgisayar tabanlı sınav modeli sayesinde sınavı alan kişiler için pratik ve erişilebilir olmasının yanı sıra, kurumlara İngilizce yeterliliğini belgelemek için esnek ve güvenli bir çözüm sunar. British Council veya British Council'ın güvenilir iş ortaklarının gözetmenlik yaptığı bu sınav, bir dünya dili için uygun küresel standartları korurken günümüzün ihtiyaçlarına ve yerel gerekliliklere uyum sağlayan pratik bir çözüm sağlar. Bu sınav, 2012 yılında kullanıma sunulmasının ardından 85 ülkede 18 milyon kişi tarafından alınan Aptis sınavımızla aynı araştırmayı temel alır.
Bu sınavı geliştirmek için harcadığımız tüm çabadan sonra Aptis ESOL sınavının şu anda 11 Avrupa Birliği ülkesindeki işverenler, kamu sektörü ve eğitim kurumları tarafından tanınmasından heyecan duyuyoruz: Almanya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İspanya, İtalya, Kıbrıs, Macaristan, Polonya, Portekiz, Romanya, Yunanistan.
Dünya dili İngilizce
İngilizce; küreselleşmenin, teknolojik gelişmelerin ve değişen iş gücü taleplerinin yarattığı tüm çalkantılara rağmen öngörülebilir gelecekte dünya dili olarak konumunu koruyacak gibi görünüyor. Ancak bunun için dilin esnek olup değişen ihtiyaç ve bağlamlara uyum sağlaması gerekir.
Aynı durum öğretim ve değerlendirme sistemlerimiz için de geçerlidir. Her ikisi de modern ilgi alanlarını, teknolojinin her yerde bulunmasını ve iş veya eğitim için gerekli olan gerçek hayattaki dil ve becerilere artan önemi yansıtacak şekilde değişmelidir.
Bu bağlamda Aptis ESOL, öğrencilerin ve işverenlerin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış, ileri görüşlü ve esnek bir çözüm sunar. Bireyler ve kurumlar için kişisel ve mesleki gelişimi gösteren güvenilir bir araç sunarak, öğrencilerin İngilizce dil becerilerini bugünden geleceğe güvenle ve net bir şekilde göstermelerini sağlar.
İhtiyaçlarınıza uygun, güvenilir bir İngilizce sınavı mı istiyorsunuz?
Aptis ESOL hakkında daha fazla bilgi edinin.
Referanslar
[1] The Future of English: Global Perspectives (İngilizcenin Geleceği: Küresel Bakış Açıları), Patel M., Solly M., Copeland S., British Council 2024