Human intelligence is hypothesised to have evolved in response to complex social groups  ©

Thomas Hawk  released under CC BY-NC 2.0

Yapılan çalışma, sosyal karşılaştırmanın işbirliği, insan beyninin boyutları ve makine zekâsının (yapay zekâ) geleceği ile bağlantısını ortaya koyuyor 

Yeni teknolojiler bizi giderek daha zengin ve daha karmaşık ilişkiler kümesine dâhil ederken, bilim insanları evrimsel psikoloji ve antropolojiye bakarak, gerçekte sosyal etkileşim kapasitemizin nasıl geliştiğini ve bunun mobil telefonlar ve sürücüsüz arabalarda kullanılanlar gibi birbirine bağlı ağları nasıl etkileyeceğini anlamaya çalışıyor. 

Cardiff Üniversitesi'nden bilgisayar bilimcisi bir ekibin önderliğinde yayımlanan yeni bir makale, başkaları ile işbirliği yapma kararımızın sosyal karşılaştırmaya, yani bu kişilerin göreli sosyal statülerine yönelik algımıza dayandığını gösteriyor. 

Bu araştırmanın baş yazarı, Cardiff Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri ve Bilişim Okulu'ndan Profesör Roger Whitaker, "evrimin, zaman içinde, en az kendileri kadar başarılı olan kişilere yardım etme stratejisiyle hareket edenleri desteklediğini kanıtladık" diyor. Bu işbirliğinin, kişisel ve sosyal refah için önemli olduğu kadar, bir canlı türü olarak evrim sürecimizin de itici gücü olduğu belirtiliyor. Yeni çalışma, bu anlayışın, birbiriyle bağlantılı aygıtların işbirliğini de etkileyebileceğini öne sürüyor.

ARAŞTIRMACILAR, ARAŞTIRMA AMAÇLI İŞBİRLİKLERİ GELİŞTİRİYOR

İşbirliği konusundaki bu makalenin kendisi bile, Oxford Üniversitesi Sosyal ve Evrimsel Nörobilim Araştırma Grubunun yöneticisi Professor Robin Dunbar'ın da dâhil olduğu, farklı disiplinlerden gelen başarılı araştırmacıların işbirliğinin bir ürünü.

Profesör Whitaker bunun nasıl gerçekleştiğini şu sözlerle açıklıyor: "2009-2010 yıllarında, çalışmaya katkıda bulunan Robin Dunbar ile ilk kez karşılaştık. Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen ortak bir fonla, insanoğlundan teorik fiziğe kadar farklı disipliner yaklaşımların penceresinden sosyal ağları inceleyen bir araştırmayı birlikte yürüttük. Bu çalışmadaki fikirlerin bir kısmı o projedeki işbirliğimizden ortaya çıktı." 

İşbirliği konusu ise, Belfast Queen Üniversitesi'ndeki başka bir mühendis ekibiyle, yeni ve daha hızlı mobil iletişim teknolojisi 5G üzerine birlikte çalışırken ortaya çıktı. Günümüzde mobil telefonlar baz istasyonu teknolojisi ile çalışıyor, ancak henüz 5G endüstri standartları üzerinde uzlaşma olmasa da, cihazdan cihaza iletişim imkanı ortaya çıkabilir. Profesör Whitaker: "kendi telefonumu, başkasının telefonu aracılığıyla başka bir ağa bağlanmak için kullanabilirim. Telefonlar, insanlar için böyle bir aracılık rolü oynayabilir" diyor.  

EPSRC (Mühendislik ve Fizik Bilimleri Araştırma Konseyi) sponsorluğunda bu konuyu araştıran proje GigaMobile olarak adlandırılıyor ve Samsung ve Telefonica gibi sektörden partnerlerinin desteğiyle gerçekleştiriliyor. Profesör Whitaker, "Tam bu noktada işbirliği sorunu ortaya çıkmaya başlıyor. Birinin telefonu aracılığıyla ağa bağlanmaktan bahsetmeye başladığınızda, işbirliği sorunuyla karşı karşıya kalıyorsunuz" diyor. "Niye birinin benim kaynaklarımı ve bataryamı kullanmasına izin vereyim ki? Bir çeşit teşvik sistemine ya da ödül veya ödeme sistemine ihtiyacınız var. Böyle bir ödeme sistemini mikro ölçekte kurmak masraflı olacaktır." 

SOSYAL KARŞILAŞTIRMA 

Bu telekomünikasyon teknolojisi problemini işbirliği bakış açısıyla incelemek üzere aldıkları fonun desteğiyle çalışmaları sonuç üretmeye başlıyor. "Eğer iki cihaz birbirinin alanına girerse neler yapabilir? Yapacakları ilk şey kendilerini karşılaştırmak olacaktır. Bu da bizi Robin Dunbar'ın sosyal karşılaştırma ve işbirliği literatürüne götürüyor."

İşte böylece, evrimsel psikoloji ve antropoloji, bir mühendislik probleminin çözümleneceği çerçeveyi sağlıyor.  "Disiplinleri tümüyle gözardı edip çözümlere odaklanmamız gerekiyordu" diyor.  İşbirliğini hangi etmen teşvik ediyor ve ödüllendiriyor?

Bilim insanları, insanların simülasyonla temsil edildikleri yüz binlerce "bağış oyunu"ndan oluşan bir bilgisayar modellemesini kullanarak, karar verme stratejilerini ve neden bazı işbirliği davranışlarının zamanla güçlendiğini anlamak istiyorlar. Bu oyunda bağış yapma kararının, alan kişiye faydası, veren kişiye ise maliyeti vardır; ardından sosyal "itibar" güncellenir. 

Profesör Whitaker: "Bu durum insan davranışına pek çok yönden benziyor" diyor. "Parçası olduğumuz bu tür, sosyalliği destekliyor; yaptıklarımızı gönüllülük esasıyla yapıyoruz, bağışları çoğu zaman sezgisel olarak gerçekleştiriyoruz. Bu bir anlamda yaptıklarımızın ayırt edici özelliği; ister trafikte birine yol vermek olsun, isterse birine bahşiş vermek, tüm bunları insan olduğumuz için yapıyoruz. Grup olarak hareket ediyoruz ve başka insanları tartabiliyoruz; üstü kapalı şekilde başkaları hakkında yargıda bulunmaya alışkınız."

Bu açıdan araştırma, gruplar içindeki işbirliğini ve karşılaştırma pratiğini birbirine bağlıyor. Bu aynı zamanda, ilk olarak Profesör Dunbar tarafından ifade edilen, insanların karmaşık sosyal gruplarda evrildikleri için büyük beyinlere sahip olduklarını savunan Sosyal Beyin Hipotezini destekliyor. Whitaker, "Bu hipoteze göre, kime yardımcı olup olmayacağımıza karar vermek için birbirimizi devasa boyutlarda bilişsel enerji kullanarak tartıyoruz; bunda başarılı olanlar bunu sonraki kuşaklara aktarma eğilimi taşıyor" diyerek açıklıyor.

Bir mühendis bakış açısıyla, Profesör Whitaker'a göre bu araştırma bize "şimdilerde ortaya çıkmakta olan bazı otonom sistemler ve akıllı sistemler hakkında düşünmek için" bir zemin oluşturuyor. Tarihte ilk kez bu sistemlerin bu kadar karmaşık bir yapıda ortaya çıktığı bir konumdayız." İster 5G telefonlar, ister sürücüsüz araçlar olsun, makinelerin işbirliği yapacak şekilde tasarlanması gerekecek. "Bunun teknolojiyi ya da yapay zekâyı ve otonom sistemleri biraz daha insanlaştırmanın başlangıcı olduğunu düşünüyoruz."

Dış bağlantılar