Bir arkeolog için en büyük mutluluk, antik kalıntıların gizli hikâyelerini açığa çıkarmaktır.
Bir arkeolog için en büyük mutluluk, antik kalıntıların gizli hikâyelerini açığa çıkarmaktır. Narin kalıntıları korumak, metal dedektörlerle keşfedildiği andaki heyecandan, kazı ve incelemeye kadar uzanan uzun ve zorlu bir süreçtir.
Dr. Graeme Earl ve Southampton Üniversitesi μ-VIS Bilgisayarlı Tomografi Merkezi ekibi, çok kalın materyallere bile nüfuz edebilen çok güçlü bir tarama yöntemi geliştirdi. Bu yöntem, kazan blokları gibi arkeolojik materyallerde kullanılmak üzere uyarlandı.
Alexandra Baldwin, Britanya Müzesi Koruma ve Bilimsel Araştırma Bölümünde arkeolojik koruma uzmanı olarak çalışmakta. 2005 yılında, Birleşik Krallık'ın Chiseldon kentinde 13 kazanın çıkarıldığını ve bunların şimdiye kadar bir arada bulunan en fazla sayıdaki Demir Çağı'na ait kazan olduğunu anlatıyor. Özenle hazırlanan koruma süreci 2010 yılında başladı.
HASSAS EL YAPIMI OBJELER
Baldwin "Normalde arkeolojik buluntular, korunmasına yardım etmek ve korozyonun altında gizlenen ayrıntılarını ortaya çıkarmak için, içinde bulundukları bloktan çıkarılmadan önce röntgen ışınlarıyla inceleniyor. Fakat bazı yerlerde metalin bir milimetreden daha ince olması ve toprak yoğunluğu nedeniyle geleneksel röntgen kullanılamıyor" diyor. Southampton'daki μ-VIS ekibinden yardım istediler.
Hastanelerde kullanılan Bilgisayarlı Tomografi (CT) taraması, birkaç yıldır Mısır mumyaları gibi arkeolojik nesneleri incelemek için de kullanılıyor. Fakat bu CT tarayıcıları, insan dokusunu taramak için özel olarak geliştirildiğinden daha yoğun nesneler için uygun değildir. μ-VIS tarayıcı sistemi, kazanların yapıldığı yoğun materyale nüfuz edebilmek için, görselleştirme aracıyla çok yüksek enerjili keskin odaklamayı bir arada kullanıyor.
İNANILMAZ DETAYLAR
Yüksek kV mikro odak tarayıcısı, türbin bıçakları gibi kritik metal bileşenler üzerinde yüksek çözünürlüklü çalışmalar yapmak için geliştirildi. μ-VIS Merkezi müdürü Prof. Ian Sinclair, yüksek enerji ve keskin odağı bir arada kullanan sistemin herhangi bir uyarlama gerektirmeden arkeolojik malzemeler için de kullanılabileceğini söylüyor. Sinclair "eserlerin sabit dönme ekseni etrafında birçok (hatta binlerce) açıdan röntgeninin çekildiğini" açıklıyor. Yani birçok değişik açıdan veri alınıyor. Ardından verilerin bilgisayarla incelikli olarak işlenmesiyle, analiz için malzeme yapısının son derecede ayrıntılı 3 boyutlu görüntülerini sağlıyor.
Baldwin, Southampton'daki ekiple iş birliğini sürdürme konusunda istekli. Ekip, geçmişe ait bu esrarengiz kalıntıların moleküler yapılarını derinlemesine incelemek üzere daha yüksek enerjili tarama ekipmanı geliştirmek için kaynak bulmayı umuyor.